Bu sayfalarda yer alan resimler, 1979 İstanbul Festivali için hazırladığım “Federal Almanya ve Hollanda'daki Türk İşçi Çocuklarının Resim Çalışmaları” sergisinden alınmıştır. Çocuklara konu olarak, yaşadıklar çevre verilmişti. Başka bir deyişle bu sergide ağırlık, “içerik” üzerinde toplanmıştır. Türk ve Alman arkadaşlarımın gönüllü çabaları ve işbirliğiyle gerçekleştirilen bu sergide 300 kadar resim yer almıştır. Burada resimlerden ancak 12'sini alabiliyoruz.
Resimlerin sanatsal niteliği, büyük ölçüde bunları yapan çocukların yeteneklerine ve bulabildikleri resim gereçlerine bağlıdır. Adları, genellikle tarafımdan konulmuştur.
Aşağıdaki tanıtmada resimlerin ortaya koyduğu sorunlara eğilinmedi. Ancak şunu belirtmek gerekir: Resimler daha geniş kapsamda ve sistematik olarak ele alınırsa, kanımca çocuk psikologları ve sosyologlar için değerli bir kaynak niteliği taşıyabilecektir.
Resimler, 2-20 Temmuz 1979'da İstanbul'da Yapı ve Kredi Bankası Galerisinde,
geçen yıl Eskişehir Sanat Galerisinde (bir bölümü) ve
17-30 Nisan 1981 tarihleri arasında Bursa Devlet Sanat Galerisinde sergilenmiştir.
İstanbul sergisini konu alan şu iki eleştiriye bakılabilir: Ahmet Köksal - Milliyet Sanat Dergisi, 16 Temmuz 1979;
Vedat Günyol, Cumhuriyet, 21 Temmuz 1979.
- Gülay Erdoğan, Duisburg, 7 yaşında. “Zıplayan Kız” (30x21 cm). Bu resimde, çocuk resimlerinde sık sık rastladığımız motifler vardır: Çiçekler, ağaçlar, hayvan, oyun vb. Çocuk, bilindiği gibi gerçekçidir. Ama gerçeği biz yetişkinlerinkinden başkadır Örneğin, uçak makine midir, kuş mudur, belli olmuyor. Önemsediği şeyleri -burada çiçeklerde olduğu gibi- büyük çizerek belirtiyor. Berlin'de yaşayan bir Türk çocuğu ise bir resminde iki güneş çiziyor. “Neden?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Birisi Berlin'in güneşi, öbürü ise memleketinin güneşi.” Buna karşılık, çocuğun ilgisini uyandırdığı için, Hollanda polislerinde uzun saçın yaygınlığını olduğu gibi saptayabiliyor.
- Abdullah Sarıkaya, Duisburg, 10 yaşında. “Duisburg Merkezinde Bir Meydan” (59x39 cm).
- Fatma Çevik, Duisburg, 8 yaşında “Duisburg Fabrikaları” (43x10 cm). Duisburg gibi bir endüstri merkezi (nüfusunun hemen hemen yüzde 10'u Türktür), önemli bir kısmı kırsal bölgelerden gelen Türk ailelerin çocuklarını açık bir şekilde etkiliyor, endüstrinin nasıl egemen olduğu, nasıl ağır, bastığı bütün çıplağıyla canlandırılıyor. Bu resimler yorum istemez. Ancak meydanın ortasına bir çocuk bahçesinin ve bir parkın oturtulması pek rastlantı değil; başka bir resimde ise bir fabrika bacası adeta bir kelebek şeklini almaktadır.
- Mustafa Aykur, Kiel, 12 yaşında. “Kilise” (40x39 cm). Çocuklar, duvar yokmuş gibi yapının içini göstermeyi severler. Ancak, bu resmin bir özelliği var: Kilise, iki yıl önce Almanya'ya gelmiş olan Mustafa'nın sinirine dokunmuş olacak ki, sağ üst köşeye Türk bayrağı çizip ya bir baş sokuşturmuş ve buraya “Bu bir Türk kahramanıdır” sözlerini eklemeyi unutmamış.
- Gönül Alkan, Duisburg, 10 yaşında (57x41 cm). Çocuk resimlerinin birçoğunda oynayan çocuklara rastlanmaktadır. Bu resim de bir oyun bahçesini konu almaktadır.
- Bülent Çelenk, Duisburg, 10 yaşında. “Karnaval” (57x4 1 cm). Mainz'dan Hollanda'nın güneyine kadar uzanan bölgede çocukların her yıl merak ve şaşkınlıkla izledikleri bir olay yer alır: Karnaval. Bu ünlü Karnaval canlandıran bir örnek.
- Özne Gülay, Duisburg, 10 yaşında Paskalya (53x39 cm). Müslüman çocuklarının pek anlayamadığı, aynı zamanda merak ettiği özel günleri vardır Avrupalıların: “Paskalya” ve “Noel” bayramları. İlki tavşan ve renkli yumurtalarla, öteki Noel Baba ile simgeleniyor. Her ikisi de büyük ölçüde ticari kuruluşlar tarafından reklam aracı olarak kullanılmaktadır. Çocuklar, Noel Baba'yı ve renkli yumurtalan çizerken bu reklamların etkisi altında kalmışlardır. Burada Paskalya'yı konu alan bir resmi yayımladık.
- Kerim San, Rotterdam, 10 yaşında “Hastaneyi Ziyaret” (39x29 cm).
- Hüseyin Kahraman, Duisburg, 10 yaşında “Evlenme ve Sonrası” Çocukları en çok ilgilendiren konulardan biri de, kuşkusuz “düğün”dür. Çeşitli kentlerden gelen resimlerde bunu gözlüyoruz. Bunların en güzeli, bence burada yayımlanan resimdir. Üst sırada: Palabıyık evleniyor, çocuğu oluyor, ilkokula gidiyor. Alt sırada: Kucağında bir bebekle anne, yanında dört çocuğu.
Resim gönderen çocukların yaşı genellikle 7-11'dir. Ama 3-6 yaş arasındaki çocukların yaptıkları resimler de gönderilmiştir. Bunlardan ilginç bir resmi teknik nedenlerle yaymlayamadık. Ancak anlatmadan geçemeyeceğim: Bu resmi yapan, 3.5 yaşında bir erkek çocuğudur. Resmin sol yanında aşağıdan yukarıya “baba”, sağda daha kısa (babanın ancak omuzuna kadar ulaşabilen) anne, ortada “ağabey” (annenin omuzuna kadar ulaşıyor) ve daha da kısa boyuyla “çizer” yer alıyor:
- Serhan, Münih, 3.5 yaşında “Jens und seine Freunde” (Almanca olarak böyle yazılmış: Jens ve Arkadaşları) (42x38 cm) Şehrin dışında, köylerde endüstrinin bu kurtuluyoruz. Ancak, nerede yol varsa orada trafik de vardır. Hele otomobil kazaları! Rotterdam ve Hamm'dan gelen resimlerde çocukların bunu nasıl işlediklerini görebiliriz:
- Taşer Deveci, Rotterdam, 11 yaşında. “Otomobil Kazası” (32x24 cm). Çocukların kendi yaşamları... Şöyle de sorabiliriz: Bu resimlerde Türk toplumunun yabancı ülkelerdeki yaşantısı acaba nasıl yansıtılıyor? Gerçekten de, ev, okul, meslek, bayramlar vb.'ni yansıtan birçok örneğe rastlanmaktadır. Bunlardan biri, Türk bayram ve milli oyunları ile ilgilidir:
- Lütfiye Yalçın, Rotterdam “Horon” (32x24 cm). Türk bayramları oyunları da resimlere konu olabilmektedir.
Evet, çocukların çevresi Hollanda ve Almanya'dır. Ancak Türkiye'yi anımsadıkları anda ülkeleri onlar için gerçek bir “çevre” oluyor.
Burada teknik nedenlerle yayımlayamadığımız birkaç resimde olduğu gibi.
Not: Serginin gerçekleşmesine katkılarından dolayı Y. Ağar,
Füsun Gürgüneş,
W. Esch,
F. Neuwerth,
Elif Lanchauer-Söylemezoğlu,
Melek Erbel,
Esma Yiğitoğlu,
Jale Loevendie-Dedeoğlu'na
ve resimlerin saptanmasındaki yardımlarından dolayı Türk ve Alman öğretmenlerine burada da teşekkür etmek isterim.
Dr. Robert Anhegger | sanat olayı - Sayı: 5 - Mayıs: 1981