Televizyon Serüven Dizilerinde Kadınlar


Kadınların televizyonda görünmeleriyle ilgili incelemeler niceliksel verilerin derlenip toplanmasına ve yorumuna dayanır. Örneğin, küçük ekranda bazı uğraşlarda, ya da güldürü gösterilerinde başkan olarak, sitcom’larda ve cinayet dramlarında görünen kadınların yüzdesini belgeleyen istatistikler vardır. Böyle incelemelerin bir değeri olmasına karşın, niceliksel yaklaşım sayısal yanıtlar alınacak soruların biçimlenmesiyle sınırlıdır. Kadınların bu ortamda görünmesi her bakımdan yalnız niceliksel olarak ele alınamaz.

Cinselliğe ilişkin çoğu içerik çözümlemeleri, programların sözlü içeriği üstünde toplanır; çünkü görsel yanları sayıya pek uygun değildir. Oysa bu inceleme, eylem ve serüven gösterilerindeki kadınlara değgin genellemeler için temel olarak kimi dizilerin jenerik bölümlerinin ve bir bölümlerinin görsel çözümlemesidir.

Bu dizilerin her hafta sürekli olarak kişilerini sunan jenerik bölümleri programın kavramına değgin bir özet bildiridir. Hattâ bazı bölümler sanatlıca kurulmuştur. Serüvenlere gelince bunlar pek değişik değildir. Belli bir serüvene yakından bakıldığında, kişilerle, konularla, kavramlarla ilgili ayrıntıların dizi boyunca yinelendiği görülür. Haftalık dizilerin toptan üretimi değişik yazarları, yönetmenleri, kimi zaman da yapımcıları gerektirdiğine göre, belirli bir örnek yararlı olur. Bir dizi çoğunca kolay yoldan özdeşlik sağlayarak, seyircinin hoşlanacağı, kişilerin sürekliliğine dayanır ve set gelenekleri sınırları içinde yürür. Kimi zaman kendi mantığı içinde tutarlı ve entrikalı olmasına karşın, kişiler önceden bilinebilecek konuların hareketlerini sürdürürler.

  • Columbia firması için bir David Gerber yapımı olan Kadın Polis, bir polis kurumunda bir kadının baş rolü oynadığı dizilerin en eskilerinden biri olup 1976’dan başlayarak NBC’de dört yıl gösterildi.
  • Universal’ın Altı Milyon Dolarlık Adam’a benzeyen Biyonik Kadın’ı 1975-76 mevsiminde ABC’de ün kazandı; ama çok tuttuğu halde 1977’de yayından kaldırıldı.
  • ABC’de özel bir numara olan Harika Kadın, ertesi yıl CBS’de sürekli bir dizi oldu ve 1979’da pek tutmadığı için kaldırıldı.
  • ABC için bir Spelling-Goldberg yapımı olan Charli’nin Melekleri de bir Silverman tasarısı olarak başladı ve beş yıldır yayını sürüyor.

Televizyonda geleneksel bir erkek türünde baş rolü oynayan kadınlar alışılmadık bir şey olduğu için bunları bir tanımlama çalışması, halk kültüründe kadınların temsili üzerine bilgi verebilir, Kadınlar erkeklerin yerine konduğunda çelişkiler yüze çıkar ve cinsellik rollerinin belki kalıplarına açıklık getirir. Örneğin Charli’nin Melekleri, Kadın Polis ve Harika Kadın’da kahramanlar, erkeklerin serüven dünyasında erkekçe görevler yaptıkları ve erkek davrandıklarına göre, kılık değiştirmeleri gerekir. Ama kadın. oldukları için de çifte ödevleri vardır: Kötü kişileri ezmelerine ve cinayetleri çözmelerine ek olarak bir kapak kızı gibi görünmeleri de sağlanmalıdır. Kadınlardan hem etken işler yapmalarının hem de edilgin cinsellik nesneleri olmalarının istenmesi, görünümlerinde ve çevrelerinde biçimlenen anlatıda saçmalıklara götürür. Başka çeşit bir çelişki ise, cinsellik nesnesi olmaktan çok kendisini yapan teknolojik sistemin geleneksel, kadınca bir karşılığı olan Biyonik Kadın’da vardır. Sonuç olarak, o casusluk dünyasında bir hükümet ajanı olarak güçlük çeker; çünkü coşkulu ve olgun bir dişidir. Erkek yapımcıların, yazarların ve yöneticilerin yaratıları olarak tüm bu kadın kahramanlar, çağdaş cinsellik rolü sorunlarının televizyon çevresinde nasıl ele alındığını aydınlatabilirler.



Bir New York Times yazarı, 1976 Ekim’inde yeni televizyon mevsiminin şaşırtıcı iki haberini verdi: CBS’nin derecelemede üçüncü sıraya düşmesi ve Charli’nin Melekleri adında bir “hızlı başarı”. Televizyon tarihinde pek az program böylesine çabuk ve yüksek bir Nielson derecelemesi alıp bunu koruyabilmiştir. Yazar daha sonra programda baş rolü oynayan Kate Jackson, Farrah Fawcett Majors ve Jaclyn Smith’in pek de “evlerde sözü edilen kişiler olmadiklarini söylüyordu; ama bir ay sonra bunlarin resimleri Time’ın kapağında göründü. Fawcett, yedi milyonun üstünde bir satışla tüm zamanların en ünlü poster kişisi oldu. Onun çabuk ayrılmasına ve yerine Cheryl Ladd’in geçmesine karşın, dizi ikinci mevsimde hâlâ dördüncü sıradaydı; ama sonra düşüş başladı. Üçüncü yılın sonunda Kate Jackson çıkarılıp yerine donuk Shelley Hack getirildi; bu bir oyuncu seçme hatasıydı; beşinci yılda başka bir çıkarma ve yeni bir Melek alma oldu. Dizimin ilk serüvenlerinin sonradan yayımlanışı, özellikle Fawcett günlerindeki gösteriler başarılıydı; çünkü Güney Kaliforniya’daki konağında zevk düşkünü bir milyoner için çalışan üç şahane kadını konu alan saçma kurgu, yerel bir mizah içeriyordu. Program doğrudan bir polis hikâyesine dönüşünce “inanılırlığını” yitirdi ve sıkıcı oldu.

Birinci yılın program dizisindeki başlık ve jeneriğin çözümü, dizinin kavramını ortaya koyar. Mütehakkim Charlie, anlatının kendisinin olduğunu ve meleklerin onun hesabına çalıştıklarını para konuşmalarıyla imza eden, sesi duyulan ama görünmeyen Charlie, bir Howard Hughes - Hugh Heffner karma kişisi olup kadın hakları koruyucusudur. Los Angeles Polis Kurumunu cinsiyet ayrımı yapmakla suçlar; çünkü Melekler güç bir eğitimi başarıyla geçirdikleri halde önemsiz ödevlere atanmışlardır. Böylece onların bu sıradan yaşantısına son verir. Jeneriğin bu noktasında Kelly trafiği durdurup okul çocuklarını karşıya geçirir; bir sonraki çekimde ise Melekler Polis Kurumunu bırakıp sivil giysilerle erkeklerin gezi ve serüven dünyasına girerler. Cinsellik nesneleri olarak alınan, ama erkek buyruğuyla erkekler dünyasında erkek gibi iş gören üç kadının çelişkisi jeneriğin grafiklerinde ve çekimlerinde görünür. Grafiklerde Melekler art arda ellerinde tüfekle, tabancayla ve savaş durumlarında gösterilir, ama aynı zamanda geometrik bir çerçeve durumunda çekilmişlerdir. Her üç grafikten sonra her oyuncunun göreneksel kapak kızı pozunda ve arada araba sürme, izleme sahneleri, tabancayla nişan alma gibi erkek detektif eylemlerinde beş çekimleri vardır. Bölümün sonunda üç Meleği de kavga durumunda gösteren bir grafik, ışıklarla ve gürültülü ses dalgalarıyla abartılmıştır. Dizideki tek sürekli erkek kişi David Boyle, yalnız iki çekimle gösterilir. Silik ve gülünç bir kişi olan Boyle, Charlie’nin adamı olarak iş görür.

Bir kez bebek boğucusuyla ilgili serüven, Meleklerin cinsel nesneler olduğu kadar değiştirmiş detektifler olmalarındaki tutarsızlığı gösterir. Onlar, güzel kadınlar olarak, bir oburluk dünyasında “mübadele edilebilen emtia” düzeyine indirgenmişlerdir. Sonradan Kelly’nin yerine geçtiği ilk cinayet kurbanı Dana Cameron bir modeldir. Başka bir modelin yerine geçen Jill’le moda işinde çalışan Kelly, kuşkulanılan Kevin St. Clair’e yaklaşır. Onun karısı Michelle de modeldir ve ikinci cinayet kurbanıdır. Kelly’nin baştan çıkarıcı yaklaşmasına yanıt olarak, eskiden Dana ile de ilişki kurmuş St. Clair tüm modellerle ilişkisi olduğunu ve bunun için onun benzemesinin önemi olmadığını söyler, serüvenin sonunda mankenler sette toplaşırlar ve bunlardan biri Kelly’ye çok benzer. Pazarı dolduran bu kadın bolluğunda, değerleri arz ve talep ekonomisiyle belirlenir. Charlie’nin kendisi de değişik kızlarla -gerçekte değişik Meleklerle- yakınlık kurar.

Cinsel nesneler olarak şahane bir görünüm sağlayan Melekler kılık değiştirmiş kişiler olarak da kapalı oda şakalarında jestlerinde ve durumlarında erkekçe davranırlar. Aşağıdaki konuşma, rafında bir çift çizmenin durduğu bir soyunma odasında geçer.

Jil: St. Clair ofisine gitti... Şansın varsa Candy’yi öttürebilirsin. Birkaç kez onunla konuşmaya çalıştım ama kaytardı... Onu biraz açarsak bize birşeyler anlatacağını sanıyorum.
Kelly: Woodman’i yakalayacağını sanıyor musun?
Jill: Oh, Roy Rogers’ten daha çabuk.
Kelly: Roy Rogers mi?
Jill: Evet, gençliğimde ben gerçek bir Roy Rogers delisiydim. Biliyor musun, Trigger öldüğünde onu doldurmuşlardı: (Kıkırdar.) Kutsal bir şey yok artık.
Kelly: Woodman’le dikkatli ol. Kızları boğan oysa seni doldurduklarında Charlie’nin neler duyumsayacağını düşünmek istemem.
Jill: Ohhh.

Meleklerin hem karşıtı hem de yorumlayıcısı olan Alec adında başka bir kuşkulu da, tipik, çelimsiz bir eşcinsel görünümündedir. Bir fotoğrafçı olup olmadığı sorulduğunda kamerayı giysilerine ağırlık versin diye taşıdığını söyler. Sabrina onun apartmanına buluşmaya gittiğinde cinsel bir şey giyeceğini söyler ve bir bornozla görünür. Jestlere, durumlara gelince, en belirgini Alec’in saldırısından sonra Kelly’nin Sabrina’ya yardımıdır. Sabrina kaldırıma atlamış, bir kolu Kelly’nin boynunda, topallayarak futbol alanından çıkarılır gibidir. Tam bu sırada bir lokantanın önünden geçerlerken orada geleneksel romantik pozda bir erkek-kadın çifti görünür.

Erkek kılığında cinsel çekiciliği olan kadınlar. çelişkisi Charlie’nin Melekleri’nde yerel bir şaka gibi yorumlanır. Ne de olsa, Charlie şu cümle ile başlayan bir peri masalı anlatmaktadır: “Bir zamanlar üç küçük kız vardı... Baş ve son bölümlerde duyulan Tinkerbell müziği bir peri ananın (bu durumda babanın) sihirli değişikler yapan değneğini akla getirir. Bez bebek boğucusu serüveni boyunca izlenen kasıtlı kötü satırlar ve çift anlamlı sözler, birinci mevsimdeki öteki serüvenlerin de niteliğini belirler. Fawcett’in oynak, kedice tutumu ve kıkırdaması da caba. Dizinin son şakası kadın özgürlüğü yerine her nasılsa neşe özgürlüğünü getirme imasıdır.



Kadın Polis, cızırtılı bir araç sesiyle, kamera geri çekilip Angie Dickinson’u elinde bir tabancayla siyah-beyaz içiçe daireler arasından gösteren bir jenerikle başlar. Müziğe ve renge geçiş hızla değişen ağır çekim, hızlı zum ve birkaç donuk resimle başlar. Dört sürekli kişi, çabuk geçişlerle, koşarken, atlarken ve vururken gösteren eylemli çekimlerle sunulur. Otomobiller, cankurtaran ve bir helikopter çekimi dram izlenimini artırır. Bu bölüm, büyük ölçüde güç, hareket ve kinetik enerji yansıttığı halde, durum televizyonda bir kadın kişinin tipik durumu değildir.

Angie Dickinson’un Çavuş Pepper Anderson’u canlandırmasındaki çelişkiler hemen jenerikte görünmeye başlar. Parmaklarını saçlarından geçirirken ve çarpık bir şapka giyerken kadınca ve oynak pozlarda görünür. Kamera zumları, merdivenlerden inerken ünlü bacaklarını ve göğüslerini saptar. Dickinson da dizide sömürüldüğünün farkındadır ve “pek çok banyo yapmak zorunda kaldığından” yakınır. Seyirci, kadınların ve cinselliklerinin ortaya serilmesine alıştığı için, jenerikte Dickinson’un anatomisi üstünde durulması, abartılması dışında, doğal görülür. Cinsellik nesnesine eklenmiş, yasa güçlerindeki bir kadının muştasının yakın çekimle belirginleştirilen imgesidir. Ama Dickinson koşarken ve bir suçluyla boğuşurken pek de inandırıcı değildir. Jenerikte onun tek eylemli çekimleri kesilerek sağlanmış olup uydurmadır ve kandırıcı değildir.

“Altıncı Duyu” adlı serüven Kadın Polis dizisinin tipik bir örneğidir. Bir beyin cerrahi olan Dr. Charles Hollis, bir kadını bıçakla öldürür; psikozludur; bu hastalık televizyonda çeşitli konumları niteler ve onların cinayet eğilimlerini açklar. Bıçaklanmadan önceki ve sonraki bazı sahneler kurbanın yığını bulduğunu gösterir. Kadın yatak odasında giyinirken kendi kendine cerrahın da eski kocası gibi iktidarsız olduğunu söylemektedir. Sonraki araştırma sırasında onun, parlak, saldırgan ve başarılı bir mülk simsarı olduğunu, çocukları ve akrabası olmadığını öğreniriz. Oldukça az müşterisi olan bir bara da gitmektedir.

“Altıncı Duyu”, Kadın Polis’in en ilginç yanlarına, Pepper’in erkeklerle, özellikle patronu Bill’le kişisel ilişkilerine ışık tutar. Sürekli seyircilerin bildiği gibi, Pepper ile Bill cinsel kinayelerle şakalar yaparlar; ama onların bu takılmalarda ileri gidip gitmedikleri açık değildir. Bill sık sık Pepper’i kışkırtıcı biçimde giyinmiş olarak gördüğü apartmanında ziyaret eder; onu beden eğitimi salonunda ya da jacuzzi banyosu yaparken görür. Kimi zaman kıskanç ve küstah bir havaya girip onun koruyucusu olabilir. Pepper’e gelince, o yalnız Bill’le değil, Pete ve Joe ile de arkadaşlık eder. Sık sık Vinny’ye giderler ve Bill’in cimriliğiyle alay ederler. Pepper’in erkeklerle ilişkisi iyi olduğu halde, kadınlarla olan sahnelerde doğal değildir. Angie Dickinson, Howard Hawks’ın Rio Bravo’sunda John Wayne’in karşısında oynadığına göre onun bir kahramanının bozulmuş, küçük ekrana uyarlanmış bir kopyası olduğu söylenebilir. Aslında o kadınlarla değil, erkeklerle ilişkindir, erkekler dünyasında iş görür. Erkek arkadaşlardan biri olduğu sürece kılık değiştirmesi olağandır.

Pepper dizide bir erkek işinde erkeklerle birlikte çalışma ayrıcalığında bir kadın olarak göründüğü halde “Altıncı Duyu”daki dişilerin görsel durumları böyle belirli bir yargıya karşıttır. Serüvenin başında Pepper, bir kadın polis ’subay’la öğle yemeğine giderken park yerinde Bill’le karşılaşır: onun katillere yumuşak davranılan bir duruşmadan yakınması üzerine sinirli olduğunu görünce Sandy ile buluşmasından vazgeçip Bill’i yemeğe götürür. Pepper’in bağlılığı erkeklerledir ama Sandy ile benzeşmeleri de belirgindir. İkisi de sarışın, aynı boyda, birbirine benzeyen polis ’subay’larıdır. Serüvende daha sonra Sandy bir soruşturmada Bill’in yardımcısıdır. Bill’in bir başka duruşmadaki yüzleşmesinden sonra Sandy ona aynı park yerinde rastlar ve erkekçe arkasına vurarak kutlar.

Öte yandan Pepper bir cinsel nesne olarak pek fazla kalıplaşmıştır; bir tuzakçı kılığında sık sık şuraya buraya gider ve polis eğitimine karşın erkeklerin şiddet hareketlerine aşırı dayanıksızdır. Belaya düşmüş kızın çağdaş örneği olarak her serüvenin sonunda kurtarılmak ister. “Altıncı Duyu”da Bayan Hollis’i ziyareti sırasında kadının deli kocasının saldırısına uğradığında Bill’le Joe’nun zamanında erişmeleri sonucu ölümden kurtulur. Pepper ile Bayan Hollis de birbirlerine benzerler; ikisi de sarışındır, giysileri aynıdır: Kara pantalon, beyaz gömlek ve bir eşarp. İki kadın, ikisini de öldürmek isteyen Charlie’den delice kaçarlarken uzun çekimlerde birbirlerinden ayrımsanamazlar. Kadınlar, birbiriyle değiştirilebilir; erkeğin açık saçık cinsel fantezisinde sıradan nesneler olarak böylesine değersiz gösterilmişlerdir. Ne de olsa Pepper böyle ayrıcalıklı bir dişi değildir.

Angie Dickinson’u bir kadın polis rolünde oynatmanın çelişkileri, TV yapım ortamındaki adamların alışılmadık rollerde kadın karakterlerin potansiyelini geliştirmekteki yeteneksizliklerini yansıtır. Çoğu zaman bunun tersi doğrudur: Onu kalıplaştırma çabalarında ilginç bir karakterin olanakları yitirilmiştir. Örneğin Dickinson daha önce Polis Öyküsü dizisinin bir serüveninde Lisa Beaumont adlı bir polis ’subay’ını oynamıştı ki, bu onun için ayrı bir dizi yaratılmasına yol açtı. Pepper’in eski bir nüshası olarak Lisa, polis takımına yeni giren, daha kendine güvenli, sert ve zeki biriydi ve dizideki Earl Holliman’dan başka bir oyuncunun oynadığı, Crowley ile kesinlikle mesleki bir ilişkideydi. Onunla anlaşmazlıkları oluyordu ve bağımsızdı, sözünü sakınmazdı. Serüvende bir sendika önderine tuzakçı olarak oynarken giysisine saklı bir mikrofona, bu gangsterle yatağa girmektense gazinoyu havaya uçuracağını söylüyordu. Crowley eriştiğinde, Lisa tam bir yüreklilikle suçluyu silahsızlaştırmıştır; ona kendisi kelepçe takar ve dışarı çıkarlarken patronuna çantasını taşımasını söyler.

Bir erkekle kadını yasa güçlerinde meslekdaş olarak oynatmak kalıplaşmış normal cinsel ilişkilere yönelir ve böylece kadının kalıplaşmış bir portresini verir.

Oyuncu Earl Holliman bir konuşmada şöyle demişti:

Yalnız dizinin adı onun bir kadın polise değgin olduğunu ve Angie’nin rolüne egemenliğini ortaya koyar; ama bu beni şimdi başlangıçta olduğu gibi tedirgin etmiyor. Biz rakip değiliz. Angie olağanüstü. Dokunaklı bir yanı var. Narin bir insan. Emir alabilir. Üstün polis ya da üstün kadın olmak istemiyor. Kendini rolüne Egemen olmak istemiyor.

Daily Variety ve Hollywood Reporter gibi ticari gazetelerde dizinin tam sayfa reklamlar da dikkate değer.

Reklamda şöyle deniliyor:

Early Holliman konuştuğunda dinleyen yalnız Angie değil. Kadın Polis’te haftalardır onun başarısına katkısı olan önemli bir oyuncu var. Üç mevsimdir Early Holliman ülkenin en büyük televizyon oyuncularından biri olduğunu kanıtlamıştır.

Bu reklamdaki resimde de Holliman’ın yüzü, Dickinson’un ise yüzü değil de başının arkası görünüyor.
Kadın Polis, bir kadını başrolde oynatan eylemli dizilerin bile erkek egemenliğinden kaçamayacağını gösteren ilk dizilerden biridir.



Türkçesi: Yusuf Atılgan | sanat olayı - Sayı: 11 - Kasım 1981